UBP Cumhurbaşkanı Adayı, Genel Başkanı ve Başbakan Ersin Tatar, bölge ziyaretlerine dün akşam Çatalköy ile devam etti.
Bazı bakanlar ve milletvekilleri ile partililerin de eşik ettiği ziyarette bölge halkı Tatar’ı yoğun ilgi ile karşıladı. Kalabalığa hitap eden Tatar, Çatalköy’ün her zaman UBP’nin önemli kalelerinden biri olduğuna işaret ederek, vatandaşın yoğun ilgisine teşekkür etti.
Çatalköy’de son yıllarda gelişim gözlemlediklerini aktaran Tatar, belediyenin ve başkan Mehmet Hulusioğlu’nun çalışmalarını takdir ettiğini söyledi.
Bir yanda hükümet diğer yanda da pandemiye karşı çalışmaları sürdürdüklerini anlatan Tatar, halk sağlığını her şeyin üzerinde tuttuklarını yineledi.
Sağlıkta uzun yılar sonra bu dönemde çok önemli ilerlemeler sağlanmakta olduğuna işaret eden Tatar, ” Girne, Güzelyurt Hastaneleri bitecek. 100 yataklı Acil Durum Hastanesi’nin inşası başladı. 45-60 gün arası bir sürede bitecek. 500 yataklı Yeni Lefkoşa Hastanesi’nin temeli bu yıl atılacak” açıklaması yaptı.
“AKINCI, BİRÇOK YERİ VERDİ”
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın trajik hatalarıyla, Cumhurbaşkanlığı Seçiminin KKTC ve UBP için daha da önemli hale geldiğine vurgu yapan Tatar, ” Akıncı başarısız oldu. Crans Montana’da Güzelyurt’u ve diğer birçok yeri verdi, garantileri tartışmaya açtı, Rumların sıfır asker sıfır garanti istemesine neden oldu” dedi.
Akıncı’nın bizzat kendisinin federasyonun çöktüğünü kabul ettiğini, hemen ardından 10 sivil toplum örgütüne kabulünde AB Çatısı altında iki devlete dayalı çözümü açıkladığına işaret eden Tatar, ardından çark ettiğini hatırlattı.
Akıncı’nın Crans Montana sonrası aylarca kılını kıpırdatmadığını, son 2 yılda ise Rum Tarafını masaya oturtmak için uğraştığını kaydeden Tatar, Akıncı’nın ‘çözüm oluyor federasyon kuruluyor’ havasıyla umut pompalamaya çalıştığını söyledi.
Tatar, “Çözümü, Kıbrıs’ta bir anlaşma olmasını elbette biz de isteriz ama nasıl bir çözüm? Önemli olan budur. Bize göre bir çözüm bizi 1974 öncesine götürmemelidir. Var olan gerçekleri esas almalıdır. Kıbrıs’ta egemen eşit iki halk vardır. Bizim için Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devamı pazarlık konusu olamaz. Halkımızı perişan edecek toprak tavizleri vermemiz, mülkiyet düzenlemelerine evet dememiz mümkün değildir. Yönetim etkin katılımımız olmalıdır. Mutlaka 1960’ta bile var olan veto hakkımızı korumalıyız” şeklinde konuştu.
