KKTC dünyaya kapılarını sanatla açacak

BABAMIN SANAT ÖZLEMİ ARUCAD’I VAR ETTİ… Sanat Üniversitesi fikrinin 4 yıl önce babası Erbil Arkın’ın vizyonuyla ortaya çıktığını ifade eden Sinan Arkın, “Babamın içinde sanata karşı bir özlem ve bu ülkeden kazandıklarını sanat aracılığıyla geri verme hedefi vardı. Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi’nin doğuş nedeni, Babamın bu ülkeye sanat açısından bir şeyler katma isteğidir” dedi.

AVRUPA’NIN EN YÜKSEK HEYKELİ KKTC’DE OLACAK… “Adamıza sanat alanında çok büyük etkisi olacağını düşündüğümüz bir projemiz var. Dünyanın en büyük heykelleri arasında yer alacak 42 metre yüksekliğinde bir heykeli Beş Parmak Dağları’na yerleştireceğiz” diyerek, Avrupa’nın en yüksek heykelini yapmayı hedeflediklerini aktaran Arkın, Bu konuda Girne Belediyesi ile de istişare içindeyiz. Kıbrıs köylüsünü temsil eden ‘Asil Köylü’ temalı heykel projemizi atalarımızı onore etmek hayata geçireceğiz” sözleriyle projenin detaylarını paylaştı.

Yaklaşık 4 yıl önce Erbil Arkın’ın vizyonuyla ortaya çıkan Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi, Yukarı Girne’de hem halkla hem de Girne’nin tarihi dokusuyla iç içe geçmiş durumda. Üniversite fikrinin babası sayesinde ortaya çıktığını ve ARUCAD’ın doğdunu aktaran Sinan Arkın, “4 yıl önce, Erbil Arkın’ın vizyonuyla üniversite fikri ortaya çıktı. Mağusa’da bir mülk almıştık eski bir binaydı. Binaya bakıldığında bir üniversiteye uygun olduğunu gördük, fikir orada ortaya atıldı ama üniversiteyi Mağusa’da kurmaktan vazgeçip Girne’de kurma kararı aldık. Babamın içinde sanata karşı bir özlem vardı. Bu ülkeden kazandıklarını sanat aracılığıyla geri verme hedefi vardı. ARUCAD, babamın bu ülkeye sanat açısından bir şeyler katma isteğidir” dedi.

“AİLE ÖZLEMİYLE DÖNDÜM”

ARUCAD açılana kadar ODTÜ’de öğretim üyesi olan Sinan Arkın, yaşamını şu sözlerle özetledi, “İstanbul’da doğdum. Ardından 14 yaşına kadar KKTC’de kaldım. Maarif Koleji’nin ardından Koç Lisesi’ne gittim. Yükseköğrenim için gittiğim Amerika’da fizik ve astronomi okudum üniversitenin son döneminde biyoloji ve evrime merak sardım, evrenin içindeki matematiksel şekil modelleme üzerine çalışmalarda bulundum.  İngiltere’de matematik üzerine yüksek lisansı tamamladım ve kısa dönem askerliğin ardından ise öğretim üyeliği yaptım. Ta ki babam üniversite fikrini bana açana kadar. Projenin ortaya çıkması ve aile özlemiyle Kıbrıs’a dönüş yaptım ve üniversitenin başına geçtim.”

“ARUCAD’IN FELSEFESİ HEM TEORİK HEM PRATİK”

ARUCAD’ın vizyonuna değinen Arkın, üniversitenin Kıbrıs’ta sanatçı ve tasarımcılara ulaşma ortamı yaratmak amacıyla kurulduğunu bu nedenle yatırımlarını yalnızca teorik dersler üzerine değil öğrencilerin iş hayatlarında da karşılaşacağı atölye, stüdyolar üzerine kurulduğunu söyledi. Arkın, “Öğrenci ellerini kirleteceği pratik bir alanda eğitim alamıyorsa girdiği iş yerinde mesleğini öğrenmesi gerekiyor. Öğrencinin iş yerinde karşılaşacağı sorunları üniversite sırasında yaşarsa o iş ortamına daha fazla hazır olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle ARUCAD’ın felsefesi her iki yönde de öğrenciyi geliştirmek” dedi. Dünyada birçok üniversite de tasarımcının teorik ders görmesi nedeniyle sorunlar yaşadığını aktaran Arkın, “Tasarladığınız şeyin üretiminde kullanılan materyali tanımak zorundasınız. Yüzde  %50 teorik ve pratik eğitimi birleştirerek bütünsel bir eğitim tamamlamalı” ifadelerini kullandı.

“SADECE ÜNİVERSİTE DEĞİL AYNI ZAMANDA SANAT ENSTİTÜSÜ”

ARUCAD’ın yalnızca üniversite değil aynı zamanda endüstri olduğunu ifade eden Arkın, üniversitenin iletişim sanat ve tasarım olmak üzere 3 fakülte üzerine kurulu olduğunu söyledi ve bölümleri şu şekilde sıraladı; “Sanat fakültemizin altında plastik sanatlar, fotoğraf cam ve seramik bölümü, film tasarımı ve yönetimi arkeoloji ve sanat tarihi dersleri görülüyor. Sanat fakültemiz her öğrencinin ortak dersleri arasında bulunan bölümleri de içeriyor. ARUCAD’ın felsefesini yansıtan bir bölüm olduğu için tüm öğrencilerimizin burada ortak dersleri var. İletişim fakültesi için ise yeni bir film stüdyosu kuruyoruz. Youtube TV kanalı, radyo kanalı için çalışmalar yapıyoruz. Bu fakültede ise Yeni medya, Görsel İletişim Tasarım, Reklamcılık ve Oyun Tasarımı bölümlerimiz var. Tasarım Fakültemiz ise mimarlık, iç mimarlık, Çevre Tasarımı, Endüstriyel Tasarım ile Yat ve Tekne Tasarımı bölümlerinden oluşuyor. Arkın bünyesine ait Antalya’da serbest bölgede bir yat tersanemiz var ve bu sinerjiyi de kullanarak öğrencilerimize yeni fırsatlar sunabileceğimizi düşünüyoruz.”

“KIBRIS’IN İLK CAM VE SERAMİK ATÖLYELERİ ARUCAD’DA”

Kıbrıs’ta ilk defa cam seramik atölyelerinin kurulduğuna da dikkat çeken Arkın, “Ciddi bir üretim tesisi kurduk. Öğrencilerimizin pratik yapabileceği laboratuvar ve stüdyolarımız mevcut. Şimdi özgün baskı dökümhanelerini de kurmaya başladık. oyma yapan CNC makinalarına yatırımlarda bulunuyoruz” dedi.

“SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ İLE YENİ DERS İMKANLARI”

Üniversitenin Sürekli Eğitim Merkezi’nde de çalışmalar olduğuna dikkat çeken Arkın, “Halka tamamen açık bir üniversiteyiz. Sürekli eğitim merkezimize ciddi önem veriyoruz. Yaratıcı yazarlık, cam seramik, resim, Autocad deneyimine kadar bir sürü ders olanağı sunuyoruz. Halkla iç içe olma vizyonumuz olduğu için eğitim merkezimize de önem veriyoruz” şeklinde konuştu.

“HEDEF 1500-2000 ÖĞRENCİ”

Üniversite bünyesinde 285 öğrencinin eğitim gördüğünü dile getiren Arkın, ikinci dönem için başvuruların devam ettiğini söyledi ve YÖK tarafından akredite olmakla birlikte geçtiğimiz yıl uluslararası tanınırlığa kavuştuklarını kaydetti.

Hedeflerinin önümüzdeki dönem 500 öğrenci olduğunu aktaran Arkın, “Bundan daha fazla genişlemeyi düşünmüyoruz. Hedefimizi 1500-2000 öğrenci” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü, “ Asıl isteğimiz kalite.  Dünyadaki tanınır sanat ve tasarım üniversiteleri ile aynı sıralarda yer alıp KKTC’yi de sanat ve tasarım noktasında ayrı bir yere koymaktır” dedi.

“ÖĞRENCİYE ÇİFT DİPLOMA İMKANI”

Türkiye’de dahil olmak üzere sanata ve tasarıma odaklanmış bir üniversite bulunmadığını kaydeden Arkın, “Orta Doğu’yu da baz aldığımızda en nadir kurumlardan biriyiz” dedi.

Sanat odaklı tek üniversite olarak İngiltere’deki üniversitelerle de iş birliği içinde olduklarını ifade eden Arkın, öğrencinin üç yıl ARUCAD’da eğitim görmesinin ardından son bir yılını İngiltere’de geçirerek çift diploma sahibi olabilmesine de olanak tanıdıklarını kaydetti.

SAHNE SANATLARI VE KONSERVATUAR BÖLÜMLERİ DE EKLENİYOR

ARUCAD Üniversitesi’nin hedeflerinden de bahseden Arkın, Lefkoşa Surlariçi bölgesinde sahne sanatları ve konservatuar bölümü kurmayı hedeflediklerini dile getirdi ve “Önceliğimiz tiyatro, dans ve ses tasarımı bölümleri daha sonrasında müziği de ekleyeceğiz” dedi.

Arkın, “Tiyatroya belediyelerimizde önem veriyor. Bunları yaşatmamız lazım. Bizde bir katkı vermek istedik genel olarak İngilizce eğitim veren bir kurumuz tiyatroyu Türkçe açmayı düşünüyoruz. Bale tarafını dans güçlendirmek istiyoruz dünyaca tanınmış isimleri getirmeyi düşünüyoruz. Müzik bizi korkutuyor iki bölümle başlayıp tanınmış isimleri getirmeye başlayacağız hedefimiz bu bölümü Türkiye’ deki üniversiteler seviyesine sonrasında dünya çapında bir bölüm haline getirmek istiyoruz” diye konuştu.

AVRUPA’NIN EN YÜKSEK HEYKELİ KKTC’DE OLACAK

Kıbrıs’ta mimarinin geleneksel teknoloji ve tasarımını kataloglayıp modernize etmek istediklerini de aktaran Arkın, “Adamıza çok büyük etkisi olacağını düşündüğümüz bir projemiz var.  Dünyanın en büyük heykelleri arasında yer alacak proje, beş parmak dağlarına 42 metre yüksekliğinde bir heykel. Bu konuda Girne Belediyesi ile de istişare içindeyiz. Heykelin konusu “Asil köylü” ve Kıbrıs köylüsünü temsil ediyor. Atalarımızı onore etmek için bu heykeli yapacağız” dedi.

Avrupa’nın en yüksek heykelini yapmayı hedeflediklerini aktaran Arkın, “Girne Belediyesi ve devletimiz de destek çıkıyor. Umarım bu çok büyük heykeli ülkemize katkıda bulunmak istiyoruz. Dünya çapında bir yarışma yapıldı 30 ülkeden 80 heykeltıraş katıldı Hollandalı bir heykeltıraşın heykeli kazandı ve bu heykelin yapım aşamasındayız bu heykel 13 -14 bina yüksekliğinde olacak projede Kıbrıslı mimar ve mühendislerimizden de yararlanıyoruz” ifadelerine yer verdi.

“SANATA YETERİNCE ÖNEM VERMİYORUZ”

“Biz sanata yeterince önem vermiyoruz. Dinamik toplumda sanatın yerinin farkında değiliz. Sanata yaratıcılığa önem vermezsek kopyalayarak başkalarından alırız her şeyi. Statükoyu devamlı sorgulayan sanattır. Statükonun dışına çıkma mevcut durumu sorgulama kültürel bakış açısı sorgulama sanattan çıkan bir değerdir” şeklinde konuşan Sinan Arkın, “Sanat sadece estetik haz duyduğunuz bir şey değildir sanatın bir şeyleri değiştirebilmesi için sivri olması gerekir. ARUCAD kurulduktan sonra diğer üniversitelerde sanat konusunda ciddi yatırımlara başladı. Bu açıdan çok memnunuz halkımızın estettik bilince kavuşması sanatın önemi konusunda çok da gerideyiz” dedi.

“DÜNYANIN TANINAN ÜNİVERSİTELERİNDEN OLACAĞIZ”

ARUCAD’ın ilerleyen yıllarda dünya çapında tanınan bir kuruma dönüşmesini hedeflediklerini söyleyen Arkın, “Öğrencilerin kariyerlerine ivme verebilme konusunda başarılı olmamız lazım. Öğrencilerimizi memnun eden bir üniversite olmamız lazım biz bir vakıf üniversiteyiz. Uluslararası iş birlikleri, Türkiye’deki üniversitelerle kurduğumuz bağlantılar bizi ileri götürecektir. ARUCAD’ı birçok insan heykelle tanıyacak.  Dünyanın tanınan sanat ve tasarım üniversiteleri arasında olabileceğimizi düşünüyorum.  Şu anda ülkemize odaklanıyoruz. Girne Kalesi ile ilgili bir projemiz var. Sanal gerçeklik gözlüğü ile eski ortamı yaratmak ve ST. Hillarion Kalesi’nin üç boyutlu tasarımını yapmak gibi hedeflerimiz var. Bunları yavaş yavaş yapıp dünya çapındaki projelere de imza atacağımızı düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

“SANAT ÖĞRENCİSİ TUTKULU”

Diğer yandan sanat ve geçim kaygısına da değinen Arkın, “Sanat konusunda herkesin bir geçim kaygısı vardır. Baktığınızda diğer bölümlere de baktığınızda sanat seçen öğrenci farklı oluyor tutkusu oluyor o işi yapmadan duramayan insanlar oluyorlar sanat yönetimini sanatın işletme tarafını öğrencilere vermeye çalışıyoruz sanat eserlerini satışa sunabilecekleri pazarlama tarafını da güçlendirebileceğimiz olanak ve bilgiler sunuyoruz” dedi.