KıbrısManşetSiyaset

Kamu özel banka değil!

Siz devlet olarak her şey normal koşullarda yaşanıyormuş gibi bu insanlardan yükümlülüklerini yerine getirmelerini bekliyorsunuz

Hizmet sektöründe kısa vadede sıkıntıların biteceğini sanmak çok büyük bir yanılgı olur.

Bilakis  sıkıntıların artarak devam edeceği anlaşılıyor. Elbette bu sadece Kuzey Kıbrıs özelinde bir durum değil. Küresel bir domino etkisinin içindeyiz.

Çok zor bir süreç yaşıyoruz ve öyle anlaşılıyor ki yaşamaya devam edeceğiz..

Dolayısıyla bu noktada devletin işletmeleri kısmen de olsa rahatlatması ve belli yükümlülüklerini bir süre askıya alıp imkan tanıması gerekiyor.

Lakin belli ki bizim ülkemizde bu süreç büyük hasarlarla atlatılacak, zira devletin bu yönde korumacı bir politikası maalesef yok. Malumunuz olduğu üzere ilk kapanma günleri 90 günün sonunda yerini tam açılmaya bırakmıştı, Bu süre zarfında bazı işletmeler faaliyetlerini büyük oranda durdurmuştu.

90 günün sonunda ise kapalı olan işletmeler Mart 2020 öncesine bir daha hiç dönmediler. Lakin akmazsa damlar misali ayakta kalmaya çalıştılar. İkinci kapanma 9 ay sonra oldu ve yeniden kapandık. Bu kez kimi bölgelerde 15 gün süreyle, kimi bölgelerde ise 30 gün süreyle aynı sektörler kapandı ve şimdi kademeli olarak yeni yeni açılıyorlar. Herkes farkında ki hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. En azından kısa vadede böyle bir toparlanmanın olacağını söylemek gerçekçi değil. Dolayısıyla devletin bu işletmelerin üzerinden bazı yükümlülüklerini alması lazım. Eğer almaz ve yük bindirmeye devam ederse birçok işletme kapısına kilit vurmak zorunda kalacak.

Lakin görüyorum ki hükümetin böyle bir gündemi yok.

Önceki gün haber sitelerinde Sosyal Sigortalar Dairesinin bir duyurusunu gördüm.

Bu duyuruda işveren ve bağımsız çalışanların sosyal sigortalar dairesine olan birikmiş prim borçlarının 26 Şubata kadar kapatılması isteniyor.

Elbette borç borçtur.

Vatandaşın bu bağlamda sorumluluklarından kaçması tabi ki söz konusu değil.

Kimse bu borçların silinmesini de talep etmiyor.

Lakin içinden geçtiğimiz bu zor dönemde devletin alacaklı olduğu bu ve benzeri formaliteler daha esnek bir uygulamaya dönüşebilir.

Ama efendim bu borçlar birikmiş alacaklardır.

Olabilir.

Ve fakat normal olmayan olağandışı günlerden geçiyoruz.

Kamu kaynaklı herhangi bir gelire sahip olmayan binlerce  özel sektör ve çalışanları  geçim sıkıntısı içindedir.

Bugün bunu hiç kimse göz ardı edemez, etmemelidir.

Dolayısıyla kapalı kaldığımız süre içinde birçok insan  gelirini hatta  işini kaybetmiştir. Haliyle bu durumda olanlar ellerinde avuçlarında ne varsa ailelerini geçindirmek ve  evlerine ekmek götürmek için harcadılar. Şimdi siz diyorsunuz ki ey işyeri sahibi, bağımsız çalışan vs. Gel sosyal sigortalara olan borcunu şu tarihe kadar kapat, bu tarihe kadar kapatırsan faizi de şu olur.

El insaf diyeceğim kimse kusura bakmasın!

Ellerinde avuçlarında ne varsa tüketen, eski gelirlerine uzun bir süre daha kavuşamayacak insanlardan bahsediyoruz burada.

Ve siz devlet olarak her şey normal koşullarda yaşanıyormuş gibi bu insanlardan yükümlülüklerini yerine getirmelerini bekliyorsunuz.

Peki nasıl olacak bu iş?

Olmayacak!

Birçok işveren veyahut da bağımsız iş yapan insanı zora sokup belki de iş yapamaz hale getireceksiniz.

Dolayısıyla kamu özel bankalar gibi davranmak zorunda değil.

Devletin bu anlamda ihtiyacı olan kesimlere korumacı bir yaklaşım ortaya koyması elzemdir. Belli yükümlülüklerin yerine getirilmesi için daha esnek ve zamana yayılan bir anlayış içinde bu sorunlar giderilebilir. Bunun örnekleri dünyada birçok ülkede yaşanmıştır ve yaşanmaktadır.. Bugün bu hassasiyetleri görmezden gelerek, adım atmaya devam edilecekse birçok sektör bundan olumsuz etkilenecektir!

Diğer Haberler

Başa dön tuşu