KıbrısManşet

Hepimiz ya zangocuz ya da papaz!

Bu ülkenin içinde olduğu durumla veya Türkiye seçimlerimize müdahale ediyor meselesiyle alakalı olarak, ya zangoç ya da papazlar kadar sorumluyuz değil mi?

UBP, CTP, DP, HP, TDP, YDP ve diğerlerinin temsilcileri…

Bu ülkenin içinde olduğu durumla veya Türkiye seçimlerimize müdahale ediyor meselesiyle alakalı olarak, ya zangoç ya da papazlar kadar sorumluyuz değil mi?

Anlatacağım fıkrayı…

Acele etmeyin…

Var mı aranızda, “hayır ben sorumlu değilim” diyen!

-*-*-

“Türkiye seçimlerimize müdahale ediyor!!!”…

Hade beeee!

Vay beeee!

Gerçekten mi?

-*-*-

Özellikle bir veya iki aday bu konuda hem şikayetçi hem de “şikayetçi olmayan” ya da “olamayanları” eleştiriyorlar!

Gerçekten mi Türkiye seçimlerimize müdahale ediyor?

Ve ilk kez ediyor ha!!!

Şaşırtıcı!

-*-*-

Çok sevgili hukukçularımız, eski yargıçlarımız hatta eski üst düzey subaylarımız var bu durumdan şikayetçi olan!

Ben askerken, bizim taburda iki hadi bilemediniz üç numaralı komutan pozisyonundaki bir ağabeyim sık sık bana mesaj atıp, neredeyse yerden yere vuruyor, en ağır eleştirilerle gömmeye çalışıyor!.. (Neden Ersin Tatar’ı destekliyorum sorgusu ve de sualiyle bağlantılı)…

-*-*-

Komutanım, baba, abi, amca, koskoca taburun çok önemli bir kumandanıyken, Türkiye’den gelen generallere, hatta sizin zamanınızda tüm tabur komutanlarına “esas duruş”ta, “asil Türk milletinin namus ve şerefini koruyacağıma… ” dair yeminler ederken Türkiye’nin müdahalesi yoktu da şimdi mi “Türkiye müdahale ediyor”lardasın?

Çok geç!

-*-*-

Ersin Tatar’ı desteklediğim için “solculuk” unvanı da elimden alınacak!

Yani, siyasi yelpazeyi açın, eğer sizin desteklediğiniz aday, bu yelpazede, Tatar’ın yarım milimetre solundan öteye yerleşebilirse, aşkolsun size derim!

-*-*-

Hangi açıdan bakıyorsunuz “solculuk” ve “sağcılık” işlerine?

Mesela Tayyip Erdoğan Annan Planı’na “evet” dediği zaman Marksist – Leninist’miydi?

E hepimiz o zaman Recep Tayyip Erdoğancı değil miydik?

-*-*-

Mustafa Akıncı, “Türkiye düşmanı” diyerek, partisinin yarısını kovduğu zaman, AKEL’in Kuzey’deki temsilci vekili miydi?

“Türkiyesiz bu iş olmaz” dediğinde, Stalin’den “Komünizme hizmet madalyası” mı almıştı?

Ezakias Papayuannu, her şeyi O’na mı danışıyordu?

-*-*-

Vazgeçin lütfen…

Gidin ve desteklediğiniz partinin adayına oy verin…

Veya gidin, sevdiğiniz bir kişiye oyunuzu kullanın…

Ya da hiç bir şey değişmez diyorsanız, sandığa “gitmeyin”…

-*-*-

Bu arada sevgili adaylarımızın tümü de “ikinci tur garanti” diyor…

Ersin Tatar ve Mustafa Akıncı taraftarları arasında, “ilk turdan kazanacağız” diyenler de var…

Büyük çoğunluk “ikinci tur garanti”ye “bahis” oynayabilecek durumda!

Ama, adayların 11’i de “ikinci tur kesin” diyor.

Siz de “kesin” olduğuna inandığınız bir tanesini seçin…

-*-*-

Ama lütfen bana kimse “ideolojik nedenlerle filancıyım” veya “filan aday solcu olduğu için onunlayım” demesin…

Ve adayların hiç biri, ama lütfen hiç biri, “Türkiye müdahale ediyor” lafını sakın kullanmasın!

Çünkü bırakın seçimleri, Türkiye’nin müdahale etmediği gün mü oldu?

“Evet oldu” diyene gülerim!

-*-*-

Size bir şey sormak istiyorum; Türkiye, KKTC’nin güvenliğini sağlıyor mu?

Sağlıyor!

Güvenliği sağlayan ordunun komutanını kim atıyor?

KKTC Meclisi mi?

Yoksa hükümeti mi?

Ankara’dan gelmiyor mu komutan?

Geçtim!

Güvenlikle alakalı ikinci grup komutanlığın başında kim var?

Yine Türkiye’den bir komutan!

-*-*-

Daha sayayım mı?

Merkez Bankası’nın başkanı Norveç Hükümeti’nden mi geliyor?

-*-*-

Büyük ihaleler, yollar, havaalanları?

Bunların ihaleleri, Dubai’de mi açılıyor?

-*-*-

Devletimin maaşlılarının her ayki maaşlarının ortalama olarak yüzde 15’i, hatta fazlası, Türkiye’den aktarılmıyor mu?

Haaaaa, “Türkiye ne paranı ne askerini” mi?

Çıkın, söyleyin…

“Söylermiş gibi yapmayın”…

Çıkın ve mesela Şener Elcil gibi, Avrupa gazetesi gibi haykırın!

Şener ve öteki Şener söylediğinde, yazdığında neredesiniz?

Neredeydiniz?

-*-*-

“Geçitkale SİHA ve İHA’lara verilecek” dendiğinde, Mustafa Akıncı Görneç Destebanı mıydı, KKTC Cumhurbaşkanı mıydı?

Tufan Erhürman, Kudret Özersay, Serdar Denktaş ve Cemal Özyiğit, Kozanköy muhtarlık azaları mıydı?

Bu konuda devletten kredi alan şirketin elinden havaalanını almanın hukuk dışı bir tavır olduğunu kim söyleyebildi?

-*-*-

Evet, Türkiye müdahale ediyor…

Yıllarca “Girmeyin seçime, gitmeyin sandığa” denmedi mi?

Her seçim, müdahale olmadı mı?

Sadece bir defa 1990’da boykot ettiniz, çekildiniz, sonra unuttunuz, aynı sahada maça devam ediyorsunuz…

Top yekun çekilin!

“Ben bu durumda, bu ahval ve şerait hatta şeriat tehlikesi altında seçime giremem çekiliyorum, aday değilim” deyin…

“Eşi bronzo to say that?” diye sormak zorundayım!

Sorry!

Ve yanıtlıyorum, “eneşi bronzo to say that!”

-*-*-

“Türkiye müdahale ediyor” diye gidin, BM’de haykırın!

Çağırın, hemen şimdi; “Taraftarlarınız sandığa gitmesin…”

-*-*-*-

Yooooook; her ihtimale karşı gideceğiz!

Mustafa bey kazanırsa, “sorun yok”…

Ama Ersin bey kazanırsa, rahatsınız söyleminiz de hazır, “Türkiye müdahale etti!”…

Yemezler değerli devrimci kardeşlerim, yemezler!

Ve yemezler bazı sağcı kardeşlerim, hiç yemezler!

Çünkü 1958’den beri Türkiye değil seçimlerimize, günlük yaşantımıza evet, müdahildir.

Ve ayıptır söylemesi, büyüüüüüüüük çoğunluk bundan “şikayetçi” değildir!

-*-*-

Kısacası, hepimiz ya zangocuz ya da papaz…

İnkara gerek yok…

Kimimiz şarabı götürüyor, hayatından memnun, kimimiz parayı götürüyor, onlar da memnun…

Herkes, herkesi de biliyor…

-*-*-

Anlayacağınız; “… Buradan işitilmiyor, hiiiiiç işitemiyorum sizi durumları!” diyorum ve fıkrayı yazıyorum, buyurun:

-*-*-

Papaz, iki metre ilerisinde duran zangoça sormuş:

– Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?

Zangoçta derin bir sessizlik…

Papaz iyice köpürmüş ve çok kızgın bir sesle ikinci kez sormuş:

– Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun beni?

Zengoç yanıtlamış:

– Hayır buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim.

Papaz, “Olacak şey mi? İki adım öteden beni duymuyor musun? Yalancı!” diyerek kükremiş!

Zangoç bıyık altından gülmüş.

“İsterseniz yer değiştirelim, anlarsınız” demiş…

Yer değiştirmişler.

Bu kez zangoç seslenmiş:

– Kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?

Papaz kendi kendine söylenmiş:

– Hakikaten yahu! Buradan hiç bir şey duyulmuyormuş.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu