KıbrısKültür SanatManşet

Ersoy: Tarih ve kültürel mirasımız hiçe sayılıyor. Kıbrıs’ı böyle mi tanıtacağız?

‘Ya taksim ya ölüm', 'Enosis', 'tüm Kıbrıslı Türklere ölüm' ve Tüm  Rumlara ölüm’ anlayışıyla hareket etmenin bizi doğru bir yere vardıramayacağına dikkat çeken Ersoy, barışçıl bir tutum olmadığını vurgulayarak, yaşanan acıların inkâr edilemeyeceğini ancak zamanın çözüm ve barış zamanı olduğunun altını çizdi

GIYNIK Web TV canlı yayınına konuk olan ve ‘Bir Zamanlar Kıbrıs’ dizisini değerlendiren Sanat yönetmeni Yaşar Ersoy, “Tarih ve kültürel miras hiçe sayılıyor. Kıbrıs’ı böyle mi tanıtacağız? ” diyerek tepkisini dile getirdi.

O dönemleri en yakından yaşayan bir kişi olduğunu ve tarihe tanıklık ettiğini söyleyen Ersoy, “EOKA’nın saldırıları ile ölümler ve katliamlar yaşandığını kimse inkâr edemez. Ama biz bu acılar üzerinden propaganda yaparak kin duygusunu gençlere neden aşılayacağız? Bu çağdaşlık değil ırkçılıktır. Toplum tarihi yalanla manipüle edilmemeli, yaşanan gerçekler üzerinden yalandan tarih uydurulmamalı. Gerçeğe hizmet ediliyorsa, yalana sığınılmaz. Burada gerçekle yalan iç içe geçirilerek nifak ve nefret tohumları atılıyor” şeklinde konuştu.

“PANDEMİ KURALLARI DA HİÇE SAYILDI”

Dizi çekimleri süresince pandemi kapsamında alınan kurallara bile uyulmadığını söyleyen Ersoy, söz konusu diziyi sert şekilde eleştirdi. 2 ay kadar önce kaleme aldığı ve sosyal medyadan paylaştığı yazı hakkında bilgiler paylaşan Sanat yönetmeni Yaşar Ersoy, “Oldukça ilgi gören yazım ile sansürlendim. Sezgisel akılla öngörerek dizi/film yapılacağını söylemiştim” dedi.

“BİZLER SAVAŞ YORGUNUYUZ, ARTIK BU ADAYA BARIŞ GETİRELİM”

‘Ya taksim ya ölüm’, ‘Enosis’, ‘tüm Kıbrıslı Türklere ölüm’ ve Tüm  Rumlara ölüm’ anlayışıyla hareket etmenin bizi doğru bir yere vardıramayacağına dikkat çeken Ersoy, barışçıl bir tutum olmadığını vurgulayarak, yaşanan acıların inkâr edilemeyeceğini ancak zamanın çözüm ve barış zamanı olduğunun altını çizdi. Yaşar Ersoy, aynı acıları canlandırarak gençlerin akıllarına kin, nefret, nifak tohumu ekilmeye çalışıldığını savunarak şöyle konuştu;

“Bizler savaş yorgunuyuz, geçmişten ders almalı barış kültürünü aşılamalıyız. Biz Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların birlikte yaşayabileceklerini göstermeliyiz. Geçmişte tüm ailesi katledilen bir Kıbrıslı Türk katıldığı bir törende tüm ailesinin katledilmesine rağmen barış mesajı verdi. Bizde bunu yapabilmeliyiz. Artık bu adaya barış getirelim, tarihimizi dizilerden değil kitaplardan öğrenelim. Çünkü dizilerdeki tarihi olaylar gerçeklerden saptırılıyor. Bu dizide de bize kin ve nefret duygusu aşılanmaya çalışılıyor”

“İLHAK SÖYLEMLERİNİN BİR PARÇASI”

Son günlerde ilhak konusunun da tartışılmaya başlandığına dikkat çeken Sanat yönetmeni Yaşar Ersoy, “Artık iyi şartlarda yaşadığı söylenen kamu görevlileri bile yoksullaşmaya başladı, hayat pahalılığı durduruldu, yoksullaştırılma politikası izlenmeye başlanıyor. Kıbrıs’ta zenginleşen bir çete düzeni oluşturulmak isteniyorsa tüm bu yapılanlar bir bütün olarak değerlendirilmeli. Ekonomisiyle, kültürüyle, siyasetiyle, her şeyiyle ilhaka yönelik bir hareketin parçasıdır…” şeklinde eleştirilerde bulundu.

“HATALARLA DOLU”

Dillirga türküsünün 1963’te olmayışı, o dönemde ağırlık birimi olarak ‘okka’ yerine ‘kilo’ kullanılması gibi birçok ayrıntı hatası örnek verebileceğini fakat esas sorunun bu dizinin felsefesi olduğunu söyleyen Ersoy, diziye başlanmadan önce danışma kurulu oluşturularak, tarihçilerden ve araştırmacılardan yararlanılması gerektiğini söyledi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu