KıbrısManşetSiyaset

Birikim Özgür: Seçim var diye sorunlarımızı tartışamayacak mıyız?

Pandemi döneminde ekonomin daralmasıyla birlikte kamu maliyesi gelirlerinde de ciddi düşüşler yaşandığını belirten Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür, “2020 için öngörülen bütçe açığı 879 Milyondu ancak gelirlerin azalmasıyla birlikte bu açığın 1,5 Milyara kadar çıkabileceği değerlendiriliyor” dedi

Özgür, UBP-HP hükümetinin seçim ekonomisine dayalı yanlış kamu maliyesi politikalarının ve pandeminin yol açtığı sıkıntıların bir araya gelmesiyle karşımıza ürkütücü bir tablo çıktığını dile getirdi.

Yenidüzen Gazetesi’ne konuşan Birikim Özgür, “Diğer yandan mevzuat gereği en geç 31 Ekim tarihinde Bakanlar Kurulu’nun 2021 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nı Meclise göndermesi gerekiyor” hatırlatmasında bulundu.

Özgür, 2020 yılında yaşanan ekonomik daralmanın 2021 yılında tahsil edilecek kurumlar vergisi ve gelir vergisi miktarlarını olumsuz yönde etkileyeceğini belirtti.

“Aynı zamanda 2020 yılının ikinci yarısında dövizdeki artış nedeniyle oluşan enflasyonun 2021 yılı kamu harcamalarını arttıracağı öngörülüyor” şeklinde konuşan Özgür, 2021 yılında kamu gelirlerinin düşmesi ve giderlerin artması sonucunda bütçe açığının 3-3,5 Milyar dolaylarına çıkacağının hesaplandığını ifade etti.

Özgür: “Türkiye ile uzlaşı şart”

Özgür, “Kısa vadede hem hükümet sorununa rağmen bütçenin meclise sevk edilmesi hem de aynı zamanda 3,3-5 Milyar düzeyindeki bütçe açığına Türkiye tarafından yapılacak katkı hususunda T.C. Teknik Heyeti ile bir uzlaşmaya varılması gerekiyor” dedi. Ülkemizde hazırlanan taslak bütçenin, Türkiye ile paylaşılarak destek talebi iletildiğini tahmin ettiklerini dile getirdi.

“Seçimin hemen ardından teknik çalışmaların hızlıca tamamlanması ve 2021 yılı için Türkiye’nin ülkemiz bütçesine yapacağı katkının netleşmesi bekleniyor” şeklinde konuşan Özgür, 2. Turun hemen öncesinde bu teknik tespitleri yaparlarken “şu adaya oy vermezsek Türkiye bize para göndermeyecek” gibi bir algı yaratma derdinde olmadıklarını da ifade etti.

Özgür, “Elimiz kolumuz bağlı oturmak yerine memleketimize sahip çıkıp kendi kendine yetebilen bir sistem tahayyülü ile etkili bir siyaset yürütülmesi gereken günlerden geçiyoruz” dedi. Yıllardır bunu anlatmaya çalıştıklarını dile getiren Özgür, “Teknik anlamda dış yardım ihtiyacıyla birlikte değerlendirildiğinde öncelikli olarak yapılması gereken şey onurlu bir halk olarak kendi programımızı hazırlamamızdır” yorumunda bulundu.

“Türkiye’ye avuç açan değil, kendi dinamikleriyle kendi sisteminin nasıl toparlanabileceği konusunda somut politika önerileri geliştirebilen ve Türkiye’den destek istenecekse de bu zeminde konuşulmasını sağlamaya dönük, özgüvenli, ilkeli ve kararlı bir ilerici siyasete ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

Bu durumun kimsenin kişisel meselesi olmadığını belirten Özgür, “Bana kalsa beklentilerin çok altında hizmet sunabilen bir sistemin çökmesini dahi tercih ederim ancak herkesin, bilhassa da şu veya bu şekilde ülkede siyasi sorumluluk üstlenmiş bireylerin toplumsal sorumlulukları vardır” ifadelerini kullandı. Sistemin karşı karşıya olduğu sorunların aşılmasına görüşleri ile katkı sağlamanın da bu sorumlulukların başında geldiğini dile getirdi. “Zaman irademize ve onurumuza sahip çıkma zamanıdır” şeklinde bir paylaşımla Pazar günü gerçekleştirilen 1. Tur Cumhurbaşkanlığı seçimindeki oy doğrultusunu sosyal medyada ilan eden bir kişinin, bahsi geçen çerçevede sistemin nasıl toparlanabileceğine dair görüşlerini paylaştığı televizyon programı ardından “Birikim Özgür, ölmüş babasına ihanet edip Türkiye borazanlığı yapmaya devam ediyor” şeklinde yorumlarda bulunduğunu ifade eden Özgür, “Bu zihniyet köklerimizi kemiriyor. Belli bir kesim tarafından içinde yaşadığımız sisteme ve sorunlara ilişkin sorumsuz bir tutum dayatılmaya çalışılıyor halkımıza” ifadelerini kullandı. Bütçe açığı sorunundan çok daha büyük bir sorun olan zihniyet sorunu çözülmeden bir arpa boyu yol kat edilemeyeceğini dile getirdi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu