KıbrısManşetSürmanşet

Azgın: Önce Türkiye ile çözüm

Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir ilki yaşıyoruz. İlk kez adayların Kıbrıs sorununa bakış açıları ve Güney Kıbrıs’la olan ilişkilerinden ziyade Türkiye ile olan ilişkilerin ön plana çıktığı ve tartışıldığı bir seçim yaşanıyor

KİLİT NOKTA TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER… Siyaset Bilimci Doç Dr. Bilge Azgın, “Burada kilit nokta artık Türkiye ile ilişkiler nasıl olacak, nasıl yürütülecek ve bu kimlik Türkiye ile ilişkilerde nasıl yer bulacak. Yani yavru vatan mı, Yoksa kardeş vatan mı daha ağır basacak? seçim günü bunu göreceğiz. Belki de Kıbrıslı Rumlardan önce Türkiye ile müzakere masasında oturup çözüme ulaşmamız gerekiyor” dedi.

TOPLUM, ‘BİTSE DE GİTSEK’ HAVASINDA… Ülke genelinde, geçmiş yıllardaki seçimlerde yaşandığı gibi bir seçim atmosferi olmadığını belirten siyaset bilimci Doç. Dr. Bilge Azgın, toplumun seçimin bir an önce bitmesi ve ülkedeki hayatın normale dönmesini istediğini ifade etti. Azgın, covid-19 salgınının da etkisiyle de seçime katılım oranının yüzde 50’lere kadar düşebileceği öngörüsünde bulundu.

GIYNIK ÖZEL –  AHMET VAMIK

Ülke genelinde, geçmiş yıllardaki seçimlerde yaşandığı gibi bir seçim atmosferi olmadığını belirten siyaset bilimci Doç. Dr. Bilge Azgın, toplumun seçimin bir an önce bitmesi ve ülkedeki hayatın normale dönmesini istediğini ifade etti. Toplumun, ‘bitse de yolumuza gitsek’ havasında olduğunu ve insanların seçimden çok daha önemli sorunlarla boğuştuğunu belirten Azgın, seçime katılımın oldukça düşük olmasını beklediğini kaydederek, covid-19 salgınının da etkisiyle de seçime katılım oranının yüzde 50’lere kadar düşebileceği öngörüsünde bulundu.

“DENKTAŞ’IN ADAYLIĞI DENGELERİ DEĞİŞTİRDİ”

“Serdar Denktaş’ın adaylığını açıklaması aritmetiği çok ciddi şekilde değiştirdi. Sıralamada ve oy oranlarında ciddi bir farklılık yaşanacağını düşünüyorum. Kararsız bir kesim ve kendi partisinin adayından memnun olmayan bir kesim de var. Bu kesimlerden diğer adayları ne oranda oy kayacak bunları da göreceğiz” diyen Bilge Azgın, toplumun pandemi döneminde hükümete karşı tepkilerinin Ersin Tatar ve Kudret Özersay’a olumsuz yönde yansıyacağını savundu.

“İKİ ZIT KUTUP VE ORTADA İKİ İSİM”

Kıbrıs Türk siyasetinin, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yine klasik hatlarıyla devam ettiğini söyleyen Azgın, bir tarafta anavatanla sıkı işbirliğini savunanlar, diğer tarafta federasyonu savunanlar arasında bir seçim kampanyası yürütüldüğüne dikkat çekti.  Bu iki kutbun uç noktalarında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Başbakan Ersin Tatar’ın olduğunu belirten Bilge Azgın, “Son dönemde gördüğümüz, bu iki kutbun arasına Tufan Erhürman ile Serdar Denktaş girdi. Keskin hatları olan iki ismin aksine, kulvarları farklı olsa da tarzlarıyla bu kutbu yumuşatan, daha yumuşak ve ılımlı mesajlar veren bu iki ismin farklı bir etki yaratacağı aşikâr. Sürprizlere açık bir seçim olacağını görüyoruz. Seçimin bu dört isim üzerinden belirleyeceği olacağını düşünüyorum. ” dedi.

“FARKLAR ÖN PLANA ÇIKIYOR”

Azgın, Mustafa Akıncı’nın oylarını belirli bir oranda sabitlediğini ve hitap ettiği kesimin kararlı bir kesim olması nedeniyle Akıncı’nın oylarında düşüş beklemediğini sözlerine ekledi. Azgın, “Kudret Özersay’a baktığımız zaman, ‘yavru vatan’ düşüncesine yakın olsa da Ersin Tatar’dan farklı olarak Türkiye’ye kendi görüşümüzü dinletebilme, Türkiye’ye kendimizi anlatabilme ve Türkiye’nin karşısında ağırlığı olan bir profil çizebileceğini savunuyor” yorumunu yaptı.

“HANGİ KIBRISLI TÜRK KİMLİĞİNİN AĞIR BASACAĞI ÖNEMLİ”

Bu seçimin, geçmiş yıllardaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden en bariz ve farklı özelliğinin Kıbrıslı Türk kimliğinin farklı tonlarının yarışı şeklinde olması olduğunu belirten Azgın, “Hangi Kıbrıslı Türk kimliğinin ağır basarak Cumhurbaşkanı olacağını göreceğiz. Bir Kıbrıslı Türk kimliği var ki; Anavatansız yaşayamaz ve Anavatanla her türlü yola girer. Kendisini daha otonom ve daha özerk kurgulayan bir Kıbrıslı Türk kimliği de vardır ve bu kimlik federasyonu arzulayan bir kimliktir. Bu iki farklı kimlik ve siyasi formasyonun Türkiye ile ilişkileri Cumhurbaşkanlığı seçiminde belirleyici olacak. Seçim sürecinde adayların Güney Kıbrıs’la olan ilişkileri ya da çözüme yönelik görüşleri değil, Türkiye ile olan ilişkileri ön plana çıktı. Burada kilit nokta artık Türkiye ile ilişkiler nasıl olacak, nasıl yürütülecek be bu kimlik Türkiye ile ilişkilerde nasıl yer bulacak. Yani yavru vatan mı? Yoksa kardeş vatan mı? Daha ağır basacak, seçim günü bunu göreceğiz” şeklinde konuştu.

“ANASTASIADIS’LE OLMAYACAĞININ HERKES FARKINDA”

Toplumda federasyonu savunan kesimin de artık Rum lider Nikos Anastasiadis’le bir çözüme varılamayacağını anladığını kaydeden Bilge Azgın, “Annan Planı’na yüzde 65 evet diyen bir Kıbrıs Türk halkının karşısında yüzde 75 hayır diyen bir Kıbrıs Rum halkı var. Kıbrıslı Rumlar çok ayrı bir dünyada. İkinci kez Crans Montana’da aynı noktaya geldik ve yine çok kritik bir eşikten geri döndük. Anastasiadis, Crans Montana sonrası 2 yıl oyalandıktan sonra Cumhurbaşkanı Akıncı’yla Berlin’de yeniden bir araya geldi fakat Kıbrıs Rum halkının bütünlüklü bir çözüme hazır olmadığının hepimiz farkındayız. Şu anda federasyonu savunan kesim aslında alt yönetim algısından kurtulup özerk bir yapıyı arzulayan taraftır” değerlendirmesinde bulundu.

“MAKAMIN BİR AĞIRLIĞI VAR”

Cumhurbaşkanlığı makamının Kıbrıslı Türklerin gözünde bir ağırlığı olduğunu ve Cumhurbaşkanlığı seçimi için oy vereceği kişiyi o makama yakıştırması gerektiğini savunan Bilge Azgın, “Kıbrıslı Türklerin zihninde, Merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’tan gelen bir toplum lideri profili var. Toplum bir liderlik vasfı arıyor” dedi.

“TÜRKİYE İLK KEZ BİR ADAYI DESTEKLEMİYOR”

Türkiye’nin seçimlere müdahalesi iddialarına da değinen Bilge Azgın, “Türkiye 2010 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bir adaya bu kadar açıktan destek vermişti. 2010 seçimlerinde de Türkiye’nin tavrı net olduğu için taraf tuttu. 2020 seçimlerinde de Türkiye’nin tavrı yine net olduğu için bu kadar bariz taraf tutuyor. Tabi bunun desteklenen aday için artıları da var eksileri de. Toplumun yüzde 80’i Türkiye ile iyi ilişkiler olmasını istiyor ama iyi ilişkiler isterken hangi kimliğin üzerinden bu ilişkilerin kurulacağı konusu fark yaratıyor. Belki de Kıbrıslı Rumlardan önce Türkiye ile müzakere masasında oturup çözüme ulaşmamız gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.

“TOPLUM GERÇEK ANLAMDA BİR SEÇİM YAPMALI”

Pandemi döneminde olmamız nedeniyle UBP-HP koalisyon hükümetinin biraz da zorunlu şekilde sürdürüldüğünü ifade eden Azgın, Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından bir erken genel seçimin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Azgın, “Bu toplumun artık gerçek anlamda bir seçim yapması gerekiyor. Ya yeniden sandığa gidip istikrarsız bir koalisyon hükümeti için yeni bir seçim yapılacak ya da gerçek anlamda bir sistem değişikliğine gidilmesi için belki de bir referanduma gidilecek” şeklinde konuştu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu