KıbrısManşetSiyaset

Allah Sabahattin İsmail’e iyilik ve sağlık versin!

Sabahattin İsmail, Türkiye karşıtlığında bugüne kadar en öne çıkmış kişidir ve “... emperyalizm yenilmeden, ülkemizden kovulmadan, ülkede ne kalıcı barış sağlanır, ne de sosyalizm kurulur” diye yazabilmiştir...

Sabahattin İsmail…

70 yaşlarında, 1.50 boylarında…

Çok iyi dans ediyor… (Gerçek anlamıyla)…

Eski bir devrimci…

Eski bir sosyalist…

Kendi yazımıyla “… Kuzey Kıbrıs’ta işçi sınıfının kendi öz örgütünü kurmak için yola çıkmış; AKEL’i Güney’deki işçi sınıfının partisi olarak kabul etmiş” bir eski solcu…

Yıllardır kendini Türkiye’deki inanılmaz Kıbrıs cahili emekli general üç beş kişiye ve yine aynı derecede Kıbrıs cahili emekli bir kaç büyükelçiyi, “milliyetçi” olarak satmış bir kişi…

Bu sayede de ciddi mülk edinmiş bir zengin insan. Allah daha çoğunu da versin, gözü olanın da gözü çıksın.

-*-*-

Adını kullanarak yazı yazmak istemezdim…

Çok ciddi kanser hastası olduğunu biliyorum…

Allah uzun ömür versin…

-*-*-

Ama bu amcanın işi yok, gücü yok, sabah akşam aleyhimde yazılar yazıyor…

“Sözde gazeteci” diyor mesela benim için…

Ve “ajan provakatör” olduğumu iddia ediyor.

Kıbrıs’ta iki devletli çözüm imkansızdır dediğim için, Türkiye ile Güney Kıbrıs takımları arasında maç yapılmasını eleştirdiğim için, “halkı, Anavatana karşı kışkırtmakla” suçluyor.

-*-*-

Kıbrıs’ta iki devletli çözüm imkansızdır.

Buna inanıyorum.

Bunu savunmanın da “çözüm istememekle” eşdeğer olduğuna inancım tamdır.

Sözde değil, bayağı özde gazeteciyim…

32 yıldan beri sadece bu işi yapıyorum.

Ajan provakatör olma işini de reddeder hatta yazan kişiye iade ederim…

-*-*-

Milliyetçi şahsiyet olduğu atmosferinde yazılar yazan eski komünist Sabahattin İsmail, Cumhurbaşkanlığı yarışında Ersin Tatar’ı desteklemedi.

Hala desteklemiyor.

O’na yakınlığımı bildiği için de, sık sık Cumhurbaşkanı Tatar’a zarar vermek için beni “hain”, “Rumcu” ilan etmekten çekinmiyor… “Uzaklaştır bu adamı televizyonundan” diye de yazılar yazıyor.

-*-*-

Asıl hedefi aslında ben değilim.

Asıl hedefi, Sayın Tatar’dır.

Hatta, taraf değiştirip de sağ kanada geçtiği dönemlerde, çok uzun yıllar birlikte “sağ ve milliyetçi” siyaset yürüttüğü Aydın Akkurt’un Ersin Tatar ile arasının iyi olmasını da hiç hazmedemiyor ama “o tarafa hiç vuramadığı için” (Çünkü sahte milliyetçiliği ve eski komünistliği ortaya çıkabilir) hep bize saldırıyor… (Bu arada ekleyelim, Sabahattin İsmail’i Rauf Denktaş’ın yanına yerleştirenlerden biri de Aydın Akkurt’tur)…

-*-*-

Bu adam, yani “Sabo” lakaplı Sabahattin İsmail, bir CTP üyesiydi…

1980’li yılların başında CTP’yi yeterince işçi sınıfı partisi, yeterince solcu ve yeterince AKEL’ci bulmadığı için istifa etti.

Aşama adıyla aylık bir dergi çıkardı. Dergiyi çıkarmadan önce, CTP liderliğini, “yeterinci AKEL’ci değiler veya hiç AKEL’ci değiller” diyerek, AKEL’e ispiyonladı.

Aşama dergisinde, değil eleştiri yapmak, özellikle TMT’ye, TMT mensubu bir çok Kıbrıslı Türk’e, “ağır hakaretler” yağdırdı.

-*-*-

Türkiye’ye eleştiri getirmek yerine, inanılmaz ifadelerle, suçladı.

Hatta Türkiye’yi suçlamaları, soldan sağa geçiş yaptığı dönemde de devam etti.

Özellikle Annan Planı referandumu öncesinde, Recep Tayyip Erdoğan aleyhine yazdıkları; belki de Türkiye Cumhurbaşkanı’nın siyasi hayatında aleyhine yazılan en ciddi hakaret ve iftiralardı.

-*-*-

Mesela, Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili en doğru analizleri “Marksçı ve Leninci” bir yaklaşımla tahlil etmemizi Sabahattin İsmail yazdı. (Aşama Dergisi: Sayı 7 – 1982 – Bende vardır, dileyene gönderebilirim)…

Ve ben hala bu tahlile yürekten inandığımı da gizlemiyorum…

-*-*-

Emperyalizmin Ada’dan kovulması gerektiğini de Sabahattin İsmail yazdı… (Herhalde, hangi ülkeyi anlattığını yazmama gerek yok)…

Hatta, CTP’den ayrılmadan önce yaptığı çeşitli konuşmalarda, “Bir gün Ada’mıza mutlaka gelecek Sovyet tanklarının üzerine çıkıp, yoldaş askerlere nasıl çiçekler verileceğini” de anlattı…

Bunlarla ilgili tiyatro oyunları yazdı…

Bugün küfrettiği – hakaret yağdırdığı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler’den tutun, Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, CTP Milletvekili Asım Akansoy, Sabahattin İsmail’in yazdığı “Grev” adlı Marksist – Leninist tiyatro oyununda rol aldı.

Biz de alkışladık tabii ki…

-*-*-

Sabahattin İsmail, Türkiye karşıtlığında bugüne kadar en öne çıkmış kişidir ve “… emperyalizm yenilmeden, ülkemizden kovulmadan, ülkede ne kalıcı barış sağlanır, ne de sosyalizm kurulur” diye yazabilmiştir… (Sene 1982… Herhalde, emperyalist derken, Kuzey Kıbrıs’taki Tanganika ordusundan bahsetmiyordu)…

-*-*-

AKEL’e her fırsatta övgüler düzen, “… Türk emekçileri arasında yeniden prestij kaybetmemeli” diyerek, yol göstermeye çalışan ve dönemin AKEL Genel Sekreteri Ezakias Papayuannu’yla Ledra Palace’te bir etkinlikte buluştuğu zaman, “Aşama Dergisi” hediye edip, işbirliği öneren ve “Me communist, CTP no communist” diyerek, “Komünist benim, CTP’liler değildir” demeye çalışan da Sabahattin İsmail’dir…

-*-*-

“… Yurdumuzda Kıbrıslı Rumlarla Türklerin ayrılmasını öneren hiç bir hal çaresini desteklemedik, desteklemeyiz” ifadeleri de aynı Aşama adlı derginin sayılarından birinde yayınlanmıştır. Bu dergiyi hep Sabahattin İsmail hazırlamıştır. (Ben hala oradayım mesela… Kıbrıslı Rumlarla Türklerin ayrılmasını istemiyorum… Ama Sabahattin İsmail orada değil artık. Ve bana “hain” diyor. Acaba bu ifade yazıldığı zaman “hain” miydi? Şimdi kendisi “eski bir hain” midir?)

-*-*-

CTP’nin 4’üncü Kurultay’ına bir rapor hazırlayan Sabahattin İsmail, “UBP içerisindeki faşist kanat, Başbakan Nejat Konuk’u devirdi…” gibi ifadelerle, TMT’ci eski komutanlara ağza alınmayacak ifadelerle saldırırken, Kuzey Kıbrıs’ta banka sahibi olan “… Ahmet Raşitler, Ziyadlar, Boyacılar ve Toroslar” gibi ailelerden de, “… Gerici – faşist karması hükümet, bunların hükümetidir” gibi değerlendirmeler yapmıştır.

-*-*-

“… İbirlikçi burjuvazi, bizi Türkiye’ye bağımlı yapmıştır”…

Bu ifade de Sabahattin İsmail’in ifadesidir…

-*-*-

Aşama dergisinin Ekim 1982 sayılı kapağını da Sabahattin İsmail hazırlamıştır… Bu kapakta, Lenin’in dev bir fotoğrafı ve altında, “… Büyük sosyalist Ekim Devrimi’nin 65. Yılı Dünya İşçi sınıfına ve ezilen halklara kutlu olsun” denilmektedir.

-*-*-

Sabahattin İsmail’in Aşama dergisinde (11’inci sayı), şu ifadeler de vardır:

“… İlk kez Derviş ali Kavazoğlu’nun, Nurettin Seferoğlu’nun, İbrahim Aziz’in, Kıbrıs türk Vatanperverler Birliği’nin yazıları dergimizde yayınladı. Ayhan Hikmet ve Muzafer Gürkan ilk kez dergimizde anıldı. Resmleri, ilave olarak dağıtıldı… Aşama, anti – Sovyetizme, anti – Komünizme karşı kararlı bir savaş sürdürdü… “

-*-*-

Şu ifade de Sabahattin İsmail’e aittir:

“… Kıbrıs sorununun kökenine inerken, her iki toplumun gerici kesimleri tarafından körüklenen ve zaman zaman ilerici kesimleri de etkisine alan ‘Milli Ülkü’lerden söz etmek gerekecektir. Çünkü bu milli ülküler zaman içinde emperyalizm tarafından iki toplumu birbirine düşürmek amacı ile kullanılmıştır.”

-*-*-

Sabahattin İsmail’in, 1955’te kurulan EOKA ile ilgili tespiti de “efsanedir”…

Ne mi demiştir?

Sabahattin İsmail demiştir ki, “… Kıbrıs sorununun bu günlere gelmesinde önemli bir etken de, Rum toplumunun, yanına Türk toplumunu da alarak bağımsızlık savaşına girişmesi yerine Türk toplumunu karşısına alarak Enosis için savamaya girişmesidir.”

-*-*-

Yani bu sonuncuyu veya tüm yukarıdakileri  ben yazsam, herhalde kesin vuracaksınız değil mi?

“Gidin vurun Sabahattin İsmail”i demiyorum…

Aman ha… Adam sizin emrinizde canlarım benim…

Sağ olsun, var olsun…

-*-*-

Allah O’na iyilik – sağlık versin…

Bir an önce iyileşsin ve sık sık yaptığı gibi, Güney Kıbrıs’taki kulüplerde, Rum arkadaşları ile dans etmesini sağlasın…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu